İsmail Hakkı Erdem

PAYLAŞ: ... facebooktwittergoogle_plusredditpinterestlinkedinmailby feather
PrintFriendly and PDFYazdır
İsmail Hakkı Erdem

İsmail Hakkı Erdem (1928-2011)

İsmail Hakkı Erdem

Gürcan Banger

Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi
Facebook’ta izle
Twitter’da izle
Sık Kullanılanlara Ekle

Farkında olmadan “İsmail Hakkı Devrim” yazmışım. Soyadı olan Erdem, zihnimde bir an için Devrim olarak değişivermiş. İsmail Hakkı Erdem’in –tümünü olmasa da- pek çok çalışmasını ve hizmetlerini bilirim. Kendisi ile tanışmış ve kısa da olsa sohbet etmiştim. Üniversitede öğretim üyeliği yapan oğlu Mümtaz Erdem, değerli bir tanışım ve zaman zaman çalışma arkadaşımdır. Bunlara rağmen zihnim, Erdem’in yerine Devrim yazıvermiş. Sanırım; İsmail Hakkı Erdem ile Devrim otomobilinin zihnimde iç içe geçmiş olmasından kaynaklanıyor.

1928 Zonguldak doğumlu İsmail Hakkı Erdem’i 5 Ağustos 2011’de yitirdik. Yerel ve yaygın basında bu ölüm üzerine haberler yer aldı. Örneğin yerel haberlerden bir tanesi şu şekilde idi: “1976-1978 yılları arasında TÜLOMSAŞ Genel Müdürlüğü yapan ve ilk Türk otomobili Devrim’in mühendis ekibinde yer alan, Avukat Aydın Güngör’ün kayınpederi İsmail Hakkı Erdem (83) vefat etti. Erdem’in cenazesi Mahmut Sami Ramazanoğlu Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Asri Mezarlık’ta toprağa verildi. Erdem’in cenazesine ailesi yakınları, AKP milletvekili Salih Koca, Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, Baro Başkanı Rıza Öztekin ve çok sayıda kişi katıldı.” Sizce bir ülkenin kaderini değiştirebilecek (ama sonra başı yenmiş) bir projeye emek vermiş, bu ülkenin yetiştirdiği ilk 400 mühendisten birisi olan İsmail Hakkı Erdem’i anlatabilmiş mi bu haber?

Devrim ve ekibi

Devrim Otomobili ve Devrim Ekibi

İsmail Hakkı Erdem üzerine araştırma yaparken karşılaştığım bir başka yazı ise Oktay Ekinci’nin Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan görüşleriydi. Ülkenin ve toplumun geleceği konusunda daima farkındalığı yüksek görüşler yazan Ekinci şu önemli cümleleri kaleme almıştı:

“Devrim’in Son Ustası

Yakın tarihimizi ele alan son filmlerin belki de en anlamlısı ‘Devrim Arabalarıydı’…

Yazarı ve yönetmeni Tolga Örnek, 27 Mayıs’ın ürünü o yurtsever anayasanın ruhuyla üretilmiş ‘ilk yerli otomobilimizin’ Türk işçi ve mühendislerince 130 günde nasıl yaratıldığını beyaz perdeye aktarmıştı…

Tabii, hemen ardından emperyalist otomobil devlerince nasıl sabote edildiğini de…

Cemal Gürsel’in isteğiyle Eskişehir’deki Cer atölyelerinde gerçekleştirilen o ‘efsanevi’ başarının hayatta kalan son mühendisi İsmail Hakkı Erdem’i de 5 Ağustos’ta yitirdik.Eskişehir’deki cenaze töreninde bugünkü anlı şanlı otomotiv firmalarımızdan hiçbir temsilci yoktu…

Dahası Sanayi Bakanlığımız bile ne denli ulusal değere sahip bir kahramanımızı sonsuzluğa yolcu ettiğimizin farkında değildi.

Teşekkürler İsmail Hakkı Usta ve diğer tüm ‘Cer’ ekibimiz…

Umarız gün gelir, sizin o destansı çabalarınızla Cumhuriyet tarihimize geçen, motoru dâhil tüm yönleriyle ‘yerli otomobilimizin’ ve onu yaratan ‘devrimci’ ruhun kıymetini bilen iktidarlara kavuşuruz…”

Ekinci’nin yazısı, bu ülkede ve toplumda giderek yok olmaya yüz tutan değerlerin, anlamların ve vefa duygusunun doğru vurgularını yapıyor. İsmail Hakkı Erdem’in ve ekipteki diğer çalışma arkadaşlarının örneğin Toyota’yı var eden mühendislerden ne farkı vardı ki? Yoktan bir otomobil var edebilen bir ekibin önünü açabilecek aydınlık olsaydı bu ülkenin ekonomik ve sosyal geleceği çok daha farklı olmaz mıydı?

Devrim'ler

Devrim Otomobilleri

Devrim otomobilinin üretildiği (önceleri Eskişehir Lokomotif Fabrikası şimdilerde ise adı Tülomsaş olan) tarihi Cer Atölyesi ile ilgili olarak demiryollarını ele aldığım bir yazımda şunları ifade etmiştim:

Eskişehir’le özdeşleşmiş isimlerden birisi, 1961 yılında Eskişehir Demiryolu Fabrikası’nda yapılmış olan Devrim isimli otomobildir. Dünyada henüz otomotiv endüstrisinin gelişmediği yıllarda böyle bir ürünün yapımına imza atan mühendisleri, teknisyenleri ve işçileri öncelikle saygıyla anmak gerekir. Hatta 1961’de yapılan 4 otomobilden bugün ‘sağ’ ve çalışır halde olan tek örneğini Eskişehir’deki Tülomsaş tesislerinde görebilirsiniz.

1960 Darbesi sonrasında ülkede bir sanayileşme rüzgârı estirilmek isteniyor. Genç Cumhuriyet, sanayi alanında atılımlar yapma çabasında. Bu nedenle makine imalatı ve yerli ağır sanayi konusunda bir örnek oluşturmak üzere otomobil üretilmesine karar veriliyor. Talimatta üretilen otomobillerin ordunun ihtiyacı için kullanılacağı belirtilmiş. İyimser ve atılımcı havayı ifade etmek üzere otomobilin adı Devrim konmuş.

1961’de yapılan törende devrin devlet başkanı Cemal Gürsel, bindiği Devrim otomobilinin benzininin bitmesi üzerine ‘Batı kafasıyla otomobil yaptınız, ama doğu kafasıyla benzin ikmalini unuttunuz’, diyor. Daha sonra diğer otomobille tören tamamlanmasına karşın bundan sonraki gelişmeler olumlu yönde ilerlemiyor.

Devrim’i yapan ekipte yer alan Salih Kaya Sağın tören sonrası için şunları yazmış: ‘Ertesi gün bütün gazetelerin sözbirliği etmişçesine (100 metre gitti bozuldu) başlığını attıkları 2 numaralı Devrim, aynı gün Hipodromdaki geçit törenine katılıyor, ne bundan ne de Cemal Paşa’nın Anıtkabire bir başka Devrim otomobili ile gittiğinden söz ediliyor; yalnızca haber, yorum ve fıkralarda harcanan bunca paranın boşa gittiğinden dem vuruluyordu. Oysa aynı yıl Tarım Bakanlığı bütçesine konmuş bulunan at neslinin ıslahı için 25 milyon TL ödenek ve sonucundan kimse söz etmiyordu.’

Devrim projesi sadece binek otomobili yapmaktan ibaret değildi ya da olmayabilirdi. Daha 1960’lı yıllarda ordunun taşıma, hava ve zırhlı araç ihtiyacını karşılayacak bir endüstrinin başlatılması imkânı oluşmuştu. Henüz otomotivin gelişmediği o yıllarda Türkiye, bu alanda önemli yatırımlar yapabilir ve ciddi bir sınaî ilerleme kaydedebilirdi. Devrim otomobili projesinin neden yok edildiğini bugün için bilen yok. Belki de var ama anlatanı yok. Sadece 1961’de yapılan Devrim’den 5 yıl sonra 1966’da Ford ve Koç ortaklığı ile Anadol olarak isimlendirilen otomobilin üretilmeye başlandığı biliniyor.

Son günlerde bir vesile ile iletişim ve medya ile ilgili okumalar yapıyorum. Devrim otomobilinin yapıldığı Eskişehir Lokomotif Fabrikası’ndan (şimdiki Tülomsaş’tan) söz edince; bir anda iki konu –Devrim ve medya etiği– zihnimde birleşiverdi. Kendi kendime şunu sordum: ‘Acaba 1961’de Devrim için (100 metre gitti bozuldu) diye manşet atan gazeteciler, ne düzeyde bir hata yapmış olduklarının bugün farkındalar mıdır?’ Eğer bunlardan yaşayanı varsa, böyle bir karalayıcı manşetle ülke ekonomisine zarar verdiği için çıkıp ‘Ben bir hata yaptım. Tüm ülkeden özür dilerim’ diyebilme cesareti gösterebilir mi?”

Dün “100 metre gitti, sonra durdu” diyen zihniyet, yerli yapmayı denemek yerine kapılarını yabancıya koşulsuz açan kafalar, ülkenin tarihi projelerinden birisinde yer almış son tanıkların ebediyete gidişinde bulunmayı akıl edemeyen otomotiv bürokratları ve kimi kaybettiğinin farkında olmayan bir medya? 1960’lı yıllardan bu yana genetik olarak kodlanmış kafanın düşünsel yapısı değişmiş mi? Sanmam… (Devamı yarın)

İZLE: ... facebooktwittergoogle_pluslinkedinrssyoutubeby feather

duyguguncesi hakkında

Gürcan Banger, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ mezunu. Elektrik yüksek mühendisi (opsiyonu bilgisayarlı denetim). Halen iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik gibi konularda kurumsal danışman ve eğitmen olarak çalışıyor. Düzenli olarak kendi bloglarında ( http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net ) yazıyor. Köşe ve dosya yazdığı gazete ve dergiler var.
Bu yazı Anı, Eskişehir, İnsan, Sanayi, Tarih, Teknoloji kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

İsmail Hakkı Erdem için 1 cevap

  1. soner der ki:

    helal olsun yapanlara mümtaz hocamızın babası baş mühendislerinden insan gurur duyuyo basarılar dılıyorum MÜMTAZ ERDEM ANADOLU ÜNİV ÖGRETIM GÖREVLISI VE GERCEKTEN 1 NUMARA

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>