İsmail Hakkı Erdem - 2
Gürcan Banger
Eskişehir Sanayi Geliştirme Merkezi’nin İnternet sitesinde sanayi öykülerine yer vermeye ekip olarak özen gösteriyoruz. Sanayicilerin anılarını aktararak deneyimlerin yaygınlaştırılmasını bir ilke olarak benimsedik. İsmail Hakkı Erdem, oğlu Mümtaz Erdem ile birlikte ziyaretimize geldiğinde kendisinden bir söyleşi yapmak üzere söz almıştık. Ama ne yazık ki, bu değerli mühendisin sağlığı izin vermedi. Onu hakkında yazmak ölümünden sonraya kaldı.
İsmail Hakkı Bey hakkında İnternet ortamında araştırma yaparken İbrahim Sarıkaya’nın kendi sitesinde yer alan bir video klibe rastladım. Sarıkaya, sağlığında İsmail Hakkı Bey ile yaptığı bir söyleşiyi Eskişehir Kanal 26’da yayınlamış; söyleşinin bir kopyasını da kendi İnternet sitesine koymuş. Az da olsa; kendisi ile söyleşi yapmanın eksikliği duygusu, 26 Kasım 2010’da yayınlanan Sarıkaya’nın çalışması ile yerine gelmiş oldu. Diğer yandan söyleşiden anlaşıldığı kadarı ile Sarıkaya yeterli bir ön hazırlık yapmasına rağmen özellikle otomotiv ve raylı sistemler mekaniği konusunda teknik derinliğe giremeyişin sıkıntısını yaşamış. Makine mühendisliği konusunda yetkin bir kişinin danışmanlığında yapılacak söyleşi, İsmail Hakkı Bey’in uzmanlığı nedeniyle Devrim’in proje ve üretim süreçlerinde bugüne kadar konuşulmamış pek çok teknik noktayı (idari olmaktan ziyade yaşanan teknik sorun ve konuları) açığa çıkarabilirdi. Ama sözünü ettiğim bu nokta, Sarıkaya’nın kayda aldığı bu söyleşinin değerini asla azaltmaz.
İsmail Hakkı Erdem kimdir?
İsmail Hakkı Erdem, hiç kuşkusuz 1961 yılında Devrim otomobili projesinde tasarım ve imalat aşamalarında yer alarak onursal bir makam sahibi olmuştur. Bu özelliği ile sanayi ve mühendislik tarihimizde hak ettiği yeri almaya devam edecektir. Ama onun mühendislik ve yöneticilik yaşamını sadece bu projeye indirgemek de ona karşı haksızlık olur. Çünkü onun yaşam öyküsü okunduğunda pek çok başarılı işe imza attığı görülecektir.
İsmail Hakkı Erdem, 1928 yılında Zonguldak’ta doğmuş. İlkokulun ardından Sultanahmet Sanat Mektebi’nde orta eğitimini tamamlamış. 1951 yılında günümüzde adı Yıldız Teknik Üniversitesi olan Yıldız Teknik Okulu’nun makine mühendisliği eğitimi görerek mezun olmuş. Türkiye’nin ilk 400 mühendisinden birisi olma onurunu yaşamış.
1952-1954 yılları arasında askerlik görevini Sarıkamış’ta yerine getirmiş. Makine mühendisi oluşu ve askerliğini tamamlaması ile birlikte ailesi kendisinin Zonguldak’ta kalmasını ve burada çalışmasını istemiş. Bu nedenle 1954-1955 yılları arasında Türkiye Taşkömürü İşletmeleri’nde ocak bakım mühendisi olarak görev yapmış. 1954’te işletmenin ocaklarından birinde 100 kişinin ölümüne neden olan bir kaza yaşanmış. Kendisi grizu nedeniyle yaşanan faciadan 5 dakika farkla kurtulmuş. Bu can kaybına neden olan facia Erdem’i olumsuz etkilemiş ve makine mühendisliğine daha uygun bir işte çalışmak üzere işletmeden ayrılmış.
1955-1957 yılları arasında İsmail Hakkı Erdem, Çatalağzı Elektrik Santrali’nde vardiya mühendisi olarak görev yapmış. 1957 yılında bir iş nedeniyle Eskişehir’e gelmiş. Bu sırada yaşanan Eskişehir Cer Atölyesi ile tanışma, Erdem’in yaşamının devamını Eskişehir’e taşımış.
Devrim’e doğru
1957-1958 yılları arasında bir özel haddehanede işletme yöneticisi olarak görev yapmış. 1958’de son bulan bu görevin ardından Erdem’in yaşamı uzun yıllar çalışacağı Eskişehir Cer Atölyesi görevine eklemlenmiş. 1894’te tamir-bakım atölyesi olarak başlayan fabrika, 1920’de Kuvva-i Milliye’nin Eskişehir alması üzerine adı Eskişehir Cer Atölyesi olarak değiştirilmiş. 1958’de ise Eskişehir Lokomotif Fabrikası olarak yeniden organize edilmiş. Erdem’in bu fabrikadaki görevi 1958’den 1978’e kadar devam etmiş. İşletmeye proje mühendisi olarak başlayan İsmail Hakkı Bey, 1978 yılında genel müdürlük makamından emekli olmuş.
Erdem’in, Eskişehir Lokomotif Fabrikası’ndaki iş yaşamının en önemli dönemi, 27 Mayıs Darbesi’nin sonrasına denk düşer. 15-17 Mayıs 1961 tarihlerinde yapılan Otomobil Endüstrisi Kongresi’nde konuşan Devlet Başkanı Cemal Gürsel, ilk Türk otomobilinin yapılma işaretini verir. 1961 Haziranında Eskişehir’deki fabrikaya ilk otomobilin yapılması talimatı ile birlikte Erdem’in yaşamında yeni bir süreç başladı. İsmail Hakkı Bey, otomobillerin imalatında ön düzenek, akslar ve rot bölümlerinde görev aldı.
Eskişehir Lokomotif Fabrikası, 1970’de Eskişehir Lokomotiv ve Motor Sanayi Müessesesi (ELMS) adını aldı. 1986’da ise işletme Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi A.Ş. olarak yeniden organize oldu. 1978’de ELMS’nin genel müdürü olarak emekli olan İsmail Hakkı Erdem, 1978-1980 yılları arasında Bursa’da Arı Kalıp Sanayi A.Ş. genel müdürü olarak hizmetlerinde devam etti. 1980-1983 arasında EJS Jant Sanayi Anonim Şirketi’nde işletme sorumlu olarak görev yaptı. 1983-1987 yılları arasında ise Eti Makine A.Ş.’nin genel müdürlüğü ile yorucu iş yaşamına nokta koydu.
Sayısız çalışma
İsmail Hakkı Erdem’in yaşamı boyunca yazdığı bir kitabı ve 20’nin üzerinde bilimsel makalesi var. 2 patent sahibi… DE24000 lokomotiflerinin yerlileştirme projesinde proje koordinatörü olarak görev yapmış. Bu süreçte yerlilik oranı yüzde 85’lere ulaşmış
Salih Kaya Sağın ile birlikte iş etüdü faaliyetlerinin ülkedeki ilk uygulamalarını yapmışlar. Bu iki mühendis, bir anlamda iş etüdünü Türkiye iş dünyasının gündemine sokmuşlar. Gene ergonomi konusunda önemli çalışmaları olmuş.
İsmail Hakkı Erdem, Türkiye’deki kuruluşlarda istihsal baş mühendisliği ve yöneticiliği uygulamaları ile verimlilik alanında önemli temel taşlarının oluşmasına emek vermiş.
Onun 5 Ağustos 2011’de bir ölümlü olarak sona eren Erdem’in yaşam hikâyesi bize bu ülkede değerli ve çalışkan insanların varlığını kanıtlarken yeterince ilgi ve destek görmediklerini de bir kez daha ortaya koyuyor.
* * *