Mavi Okyanus ve Cirque du Soleil

PAYLAŞ: ... facebooktwittergoogle_plusredditpinterestlinkedinmailby feather
PrintFriendly and PDFYazdır

Cirque du Soleil

Mavi Okyanus ve Cirque du Soleil

Gürcan Banger

Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi
Facebook’ta izle
Twitter’da izle
Sık Kullanılanlara Ekle

“Mavi Okyanus Stratejisi (Blue Ocean Strategy)” kitabının yazarları W. Chan Kim ve Renée Mauborgne, iş dünyasının pazarlarını iki kategoriye ayırıyorlar. Birincisi, sert rekabet şartlarının yer aldığı kızıl okyanuslar; ikincisi ise rekabetin bulunmadığı niş pazarların yer aldığı mavi okyanuslar… Yazarlar, firmalara sert şartları olan kızıl okyanusta rakiplerle boğuşmak yerine niş pazarlara uygun ürün ve hizmetlerle mavi okyanusun keyfini sürmeyi öneriyorlar. Böyle bir pazarda uygun ürün ve hizmet topluluğunu yeni “iş modeli” olarak tanımlamak, sanırım daha doğru bir yaklaşım olur.

Cirque du Soleil

Cirque du Soleil

İsmi Güneş Sirki anlamına gelen Cirque du Soleil, Kanadalı bir eğlence kuruluşudur. 1984’te kurulmuş olan topluluk, sirk sanatlarının ve sokak eğlencesinin ilginç bir karışımı olarak isimlendirilir. 5000’den fazla kişinin görev yaptığı sirkin merkezi, Kanada’nın Montreal kentidir. 2010 mali yılında sirkin sahibi olan şirketin geliri yaklaşık 850 milyon ABD doları idi. “Mavi Okyanus Stratejisi” yazarlarının kendi söylemlerini geliştirmede kullandıkları seçkin örneklerden birisinin Cirque du Soleil olduğunu da eklemeliyim. Sirkin en önemli özelliği ise yepyeni bir sirk tanımı getirmesi…

Daha önceki yazılarımdan birisinde sözünü ettiğim Peter Fisk, “İş Dehası (Business Genius)” isimli kitabında Cirque du Soleil ile ilgili şunları yazıyor: “… Bu şov ABD’ye akrobasi, tiyatro, dans ve canlı müziğin eşsiz ve hayranlık verici karışımından oluşan sirk sanatlarının inovatif yaklaşımını ilk defa tattırdı. Kanadalı bu şirketin Amerikan pazarına girme teşebbüsü ve başarılı olması tüm sirk konseptinin yeniden yaratılmasını sağladı.”

Cirque du Soleil

W. Chan Kim ve Renée Maugborne, “… ‘Blue Ocean Strategy kitabında Cirque’nin pazarı tümüyle yeniden tanımladığını ve bu sayede rakiplerini ve müşterilerini de yeniden tanımladığını iddia ediyor. Bu bir şov mu? Bir sanat mı? Eğlence mi?” Yazarlar, “… Cirque’nin sirkin heyecan vericiliğini tiyatro ve balenin entelektüel sofistikasyonuyla harmanlayarak kendi alanını tanımladığını” belirtiyorlar. Cirque du Soleil, sirk konseptini yeniden tanımlayarak rakiplerin var olmadığı bir mavi okyanus yaratıyor. Bu yaklaşımı farklılık yaratma ya da yepyeni bir iş modeli oluşturma diye isimlendirebiliriz.

Farklılık Yaratmak

Cirque du Soleil’in sirk dünyasında yarattığı farklılık gerçekten incelenmeye değer. Bu topluluğun farklılık yaratma yaklaşımını pek çok başka sektörde ve pazarda tekrar etmek ya da geliştirmek mümkün. Kim ve Maugborne, kitaplarında teorilerini geliştirmek için örnek olarak kullandıkları sirkle ilgili şu tespitleri yapıyorlar:

Cirque du Soleil

“… Farklılaştırmayı ve düşük maliyeti aynı anda gerçekleştirme çabası, Cirque du Soleil’in yarattığı eğlence deneyiminin tam merkezindedir. … Ne sıradan bir sirk ne de klasik bir tiyatro prodüksiyonu olan Cirque du Soleil, rakiplerinin yaptıklarına hiç kulak asmadı. Rekabette öne çıkmak için probleme daha iyi çözüm bulmayı öngören geleneksel mantığı takip etmek … yerine, insanlara sirkin eğlence ve heyecanını ve tiyatronun entelektüel ince zevkini ve artistik zenginliğini sunmanın yollarını aradı, dolayısıyla problemin kendisini yeni baştan tanımladı.”

Ne Değişti?

Kim ve Maugborne, Cirque du Soleil’in klasik sirk anlayışını değiştirmesini şöyle anlatıyor: “Geleneksel sirkten albeni olarak geriye sadece üç temel faktör kaldı: Çadır, palyaçolar ve klasik akrobasi hareketleri, örneğin bisiklet gösterisi ve kısa hüner gösterileri. Bu nedenle, Cirque du Soleil, palyaçoları korudu fakat komikliği, abartılı hareketlerden daha hoşa giden ince zevkli tarza kaydırdı.”

Cirque du Soleil

“Birçok sirkin sahne kiralayarak vazgeçtiği çadıra daha çekici bir hava verilmesi ironikti. Bu eşsiz sahnenin sembolik olarak sirkin büyüsüne sahip olduğunu gören Cirque du Soleil klasik sirk sembolünün dışını çok güzel hazırlayarak ve daha fazla konforlu kılarak çadırlarının eski görkemli sirkleri anımsatmasını istedi. Talaş ve sert sıralar artık yoktu. Akrobatlar ve heyecan dolu gösterileri korundu, fakat rolleri azaltıldı ve gösterilere entelektüel beğeni ve artistik yetenek eklenerek daha zarifleştirildi.”

Değişen Aslında Neydi?

Cirque du Soleil’in değiştirdiği şey, rekabet etmeye çalışmanın gerektirdiği enerjiyi yeni alanlara kaydırarak yeni fırsatlara yaratılabileceği konusunda oldu. Zaten yapılmakta olan bir işe soyunarak rekabet etmek yerine mavi okyanus adı verilen yeni ihtiyaçlar ve pazar boşlukları bulunarak katma değerli işler yapılabilir.

Cirque du Soleil

Kim ve Maugborne’nin tanımladığı kızıl ve mavi okyanus konusuna geri dönelim: “Cirque du Soleil’in ne başardığını anlamak için okyanustan oluşan bir pazar evrenini düşünün: Kızıl okyanuslar ve mavi okyanuslar. Kızıl okyanuslar günümüzde mevcut olan endüstrilerin tümünü temsil etmektedir. Bu bildik pazar alanıdır. Mavi okyanuslar günümüzde mevcut olmayan endüstrilerin tümünü ifade eder. Bu bilmediğimiz bir pazar alanıdır.”

“Kızıl okyanuslarda, endüstrinin sınırları belirlenmiş ve kabul edilmiştir ve oyunun kuralları bilinir. Burada, şirketler mevcut talepten daha fazla pay kapmak için rakiplerini geride bırakmaya çalışır. Pazar alanı kalabalıklaştıkça, kâr ve büyüme olasılığı azalır. Ürünler metalaşır ve kıyasıya rekabet kızıl okyanusu kanlı okyanusa dönüştürür.”

Cirque du Soleil

“… Mavi okyanuslar, açılmamış pazar alanı, talep yaratma ve yüksek kârlı büyüme fırsatı olarak tanımlanır. Mavi okyanusların bazıları mevcut endüstrilerin sınırlarının epey ötesinde oluşturulmasına rağmen, Cirque du Soleil örneğinde olduğu gibi çoğu, mevcut endüstri sınırlarını genişleterek kızıl okyanuslardan yaratılır. Mavi okyanuslar rekabete ilgisizdir, çünkü oyunun kuralları belirlenmeyi beklemektedir.”

“… Şirketler rekabet etmenin ötesine geçmelidir. Yeni Kâr ve büyüme fırsatları yakalamak için … mavi okyanuslar yaratmalıdır.”

Bitirirken

Görsel medyanın dikkatli izleyicileri, 2011 yılı içinde ülkemize de gelen Cirque du Soleil’in TV reklamlarına tanık oldular. Sirkin, yüksek sayılabilecek fiyatlara rağmen yoğun izleyicisi oldu. Muhtemelen pek azımız, bu gösterilerin ardından dile getirdiğim türden bir iş kültürü öyküsü olduğunun farkındaydı. Mavi okyanus yaklaşımını her iş sahibi ya da yönetici kendi iş alanlarında geliştirebilir. Bunu başarmak için dünyanın iyi gözlemcisi olmak lazım.

İZLE: ... facebooktwittergoogle_pluslinkedinrssyoutubeby feather

duyguguncesi hakkında

Gürcan Banger, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ mezunu. Elektrik yüksek mühendisi (opsiyonu bilgisayarlı denetim). Halen iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik gibi konularda kurumsal danışman ve eğitmen olarak çalışıyor. Düzenli olarak kendi bloglarında ( http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net ) yazıyor. Köşe ve dosya yazdığı gazete ve dergiler var.
Bu yazı Ekonomi, İş dünyası, İş kültürü kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>