İş Modeli ve Başarı
Gürcan Banger
Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi
Facebook’ta izle
Twitter’da izle
Sık Kullanılanlara Ekle
İş modeli, bir firmanın işini nasıl yaptığını ve gelirini nasıl elde ettiğini ifade eder. Örneğin bir iş modeli tanımında; iş modelinin firmanın varlığını sürdürülebilmesi için iş yapma yöntemi olduğu söylenir.
Bu konudaki bilimsel tanımlardan birisi; iş modelini ürün - hizmet - bilgi akışlarının mimarisi, iş aktörlerinin elde ettiği yararların tanımlaması ve gelirin kaynaklarının tarifi olarak dile getirir. Bir başka çalışmada ise iş modelini tedarikçi sistemi, dağıtıcılar, ticari hizmet sağlayıcıları, altyapı tedarikçileri ve müşteriler olarak çerçeveler. Bir diğer bilimsel çalışmada iş modelinin bir firmanın müşterileri, müttefikleri ve tedarikçileri arasındaki rol dağılımı ve ilişkiler; ürün, bilgi ve parayla ilgili akışlar ve katılımcıların elde ettiği yararlardan meydana geldiği söylenir. Özellikle son 10 yılda akademik çevrelerde ve iş dünyasında yoğun ilgi gören iş modeli alanında daha pek çok tanım bulmak mümkündür.
Biraz teorik gibi duran bu konuda örnek olması açısından bir simit fırınını göz önüne getirin. Fırıncı çalıştığı tedarikçilerden un, yumurta, tuz vb malzemeleri tedarik eder. Bunları çalıştırdığı işçiler aracılığı ile malzemeleri simide dönüştürür. Malzemeler, işgücü ve enerji gibi girdilere ödeme yapar. Simitlerin satışını bir yandan fırında, diğer yandan seyyar simitçiler veya satış noktaları aracılığı yapar. Sattığı simitler karşılığında gelir elde eder. Simit satıcılarına komisyon veya kâr payı öder. Çok basit olarak resimlendiğinde bir simit fırınının iş modeli budur.
İşin Sınıflaması
İngilizcede “business” olarak isimlendirilen iş (ekonomik iş) için TDK Sözlüğü’nde yararlanarak birkaç tanımlama verebiliriz: “Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma” ya da “Herhangi bir maksatla kurulan düzen” veya “Sanayi, ticaret, tarım, maliye vb. alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü”… Sayı çoğaltılabilir.
Bu tanımlara yakından baktığımızda; dört farklı iş türü olduğunu görüyoruz: Üretici, dağıtıcı, mülk sahibi ve komisyoncu. Üretici iş; hammaddelerin, malzemelerin ve ilgili diğer unsurların tedarikçilerden sağlanıp (müşterilere satılmak üzere) bir ürüne dönüştürülmesidir. Üretici iş türü, genel anlamda imal etmenin (üretmenin) ana eksenidir. Bir ürünün tasarlanması da bu iş türü başlığı altında incelenir.
İkinci ana iş türü dağıtıcılıktır. Bu iş türünde ilgili firma, bir ürünü satın alır ve bir başkasına satar. Dağıtıcı iş türünde kimi durumlarda ürüne taşıma, ambalajlama ve müşteri hizmetleri sağlama gibi bazı ekler yapılır. Genelde toptan ticaret ve perakendecilik bu iş türü altında incelenir.
Üçüncü ana iş türü mülk sahipliğidir. Bu iş türünden sadece arsa, tarla, konut veya makine gibi fiziksel mülkü anlamamak gerekir. Son yıllarda büyük gelişim gösteren patent, faydalı model gibi fikri mülkiyet unsurları da bu başlık altında düşünülmelidir. Mülk sahipliği iş türünde mülkün kendisi satılmaz; mülkün kullanım hakkı bedeli karşılığı belli bir zaman dilimi için bir başkasına devredilir. Bu iş türüne örnek olarak; kredi veren bankaları, lisans satan teknoloji firmalarını, sinemaları, yolcu ve yük taşıyan seyahat-nakliyat şirketlerini, belediyelere işgücü taşeronluğu yapan firmaları sayabiliriz. Bu iş türünde ana fikir, (fiziksel veya sanal) mevcut bir varlığın bir bedel karşılığı olmak üzere kullanım hakkının bir süreliğine başkasına verilmesidir.
Son olarak; dördüncü iş türü komisyonculuktur. Bu iş türünde temel ilke; yapılan iş karşılığında sabit veya yüzdelikli kâr payı ya da komisyon elde etmektir. Dağıtıcı iş türünde olduğu gibi iş sahibi malın sahibi değildir; satıcı veya alıcı ile (ya da her ikisi ile) yaptığı anlaşma gereği bir pay almaktadır. Bu iş türüne örnek olarak gayrimenkul komisyonculuğunu, borsa simsarlığını veya sigorta komisyonculuğunu gösterebiliriz.
Varlık Kavramı
Yukarıda anlattıklarımdan dört iş türünden her birinin çalışmasını belli varlıklar üzerinden yaptığını görebiliriz: Gıda gibi tüketim malları, buzdolabı gibi dayanıklı mallar, bina gibi fiziksel mallar, patent gibi maddi olmayan mallar ya da emek anlamına gelen insan kaynağı… Bir başka deyişle; listelenen dört iş türünün var olabilmesi için örneklerini verdiğim değer içeren varlıklardan yararlanmak gerekir.
Dünya üzerinde uzak geçmişten bugüne kadar yapılan iş türleri incelendiğinde şu tür varlıkların mevcudiyeti görülür: Fiziksel varlık, finansal varlık, maddi olmayan aktif ve insan kaynağı. Yukarıda örneklediği gibi fiziksel varlıklar için gayrimenkulleri, makineleri, giyim eşyasını; finansal varlıklar için parayı, hisse senetlerini, tahvilleri, sigorta poliçelerini; maddi olmayan aktifler için patentleri, telif haklarını, markaları, ticari sırları, bilgiyi, firma deneyimini, piyasa imajını; insan kaynakları için insan zamanı ve emeğini sayabiliriz.
Şimdi Elimizde Ne Var?
Önce iş türlerinden söz ettim: Üreticilik, dağıtıcılık, mülk sahipliği ve komisyonculuk. Ardından varlık türlerini sıraladım: Fiziksel, finansal, maddi olmayan ve insan kaynağı. Bu iki grubun tespiti ve birbirleri ile eşlenmesi sonucunda toplam 16 farklı iş modeli elde ediliyor. Bazı iş modellerinin varyasyonları dikkate alındığında bu sayı daha da yükselebilir.
Asıl ilginç nokta şu ki; geçmişten bugüne olan süreçte firmalar ve işler incelendiğinde bazı iş modellerinin diğerlerine göre daha başarılı olduğu gözleniyor. Bir başka deyişle iş sahibinin seçtiği veya geliştirdiği iş modeli firmanın cirosu, kârlılığı, kalıcılığı, sürdürülebilirliği ve büyümesi ile çok yakından ilintili… Bazı iş modelleri daha başarılı sonuçlara doğru yol alırken kimilerinin önü daha kapalı görünüyor.