Özgürlük, Seçimler ve Mutluluk
Gürcan Banger
Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi
Facebook’ta izle
Twitter’da izle
Seçim yapabilmek, özgürlükle eşdeğer tutulur. Burada önemli nokta, seçimi ne denli bağımsızca yapabildiğimizdir. Her gün yaşanan şu ki; bilerek veya farkında olmayarak seçimler yaparız. Seçtiğimiz, en iyisi olmasını düşündüğümüzdür. Pek çok durumda seçtiğimiz, neleri seçmediğimizin ikizidir. Seçmediklerimizi de tercih kümemizin dışarıda bırakmaktır.
Seçim yaparken hiç kuşkusuz, iç dünyamızın derin etkileri vardır. Başka faktörlerin seçimlerimizi etkilediği de olur. Ailemizi seçemeyiz ama arkadaş seçerken, işimizi ve aşkımızı belirlerken biraz daha özgür seçim şansımız olabilir. Yaptığımız seçimlerin bazıları, bize özgü psikolojik ve sosyal değerlerin etkisiyle olur. Seçimlerimize etki eden bu faktörlere öz değerlerimiz diyebiliriz.
Bağımsız ve Doğru Seçim
İyi seçim yapabilmenin ilk ölçütü, iyi değerlendirme yapabilmektir. Tabii ki bu değerlendirme öz değerlerimiz aracılığı ile gerçekleşecektir. Eğer baskıcı unsurlar nedeniyle bir tercihte bulunuyorsak bunun gerçek anlamda bir seçim olduğunu söylemek zordur. Seçilecekler arasında eğer bir tek seçenek varsa bunu da bir seçim sayamayız.
Önceliklerini belirleyebilme yetisine sahip ve belirlediği öncelikleri çerçevesinde kendi duruşunu sınayabilen ve denetleyebilen bir kişi, kendi öz değerlendirmesini yapmada daha tutarlı bir noktada olacaktır. Özetle; iyi seçimler için iyi kişisel ölçütler, bir başka deyişle kişisel öz değerler gereklidir.
Kişisel Değerlendirme Ölçütleri
Kişi, kendi öz değerlendirmesini yaparken; eğitimini, ne kadar sonuç veya süreç odaklı olduğunu, kişisel gelişime verdiği önemi dikkate alır. Aynı bağlamda uzmanlaşma eğilimini, rekabet ortamının kendi motivasyonunu nasıl etkilediğini, pozisyon ve statüye ne kadar önem verdiğini, güce ulaşma arzu ya da istekliliğini, zorluklardan yılmama düzeyini değerlendirir. Liderlik dürtüsünü, takım ruhu oluşturmaya yatkınlığını, ayrıntılara verdiği önemi, zaman karşısındaki tutumunu, sıradan işleri düzenli olarak yürütme istekliliğini anlar. Farklılık arz eden işleri bir arada yürütebilme yetisini, yaratıcılığın motivasyonuna etkisini, hızlı tempoya verdiği tepkisini, bağımsızlığına verdiği önemi değerlendirme kriterleri arasına alır. Güven ihtiyacını, maddi olanaklara verdiği önceliği, etik ve ahlaki değerlere bakışını, dostluğa gösterdiği özeni, dengeli yaşama gösterdiği eğilimini, toplumsal katkı oluşturmadaki sorumluluk anlayışını göz önünde tutar.
İnsan kendini tanımalı. Dolayısıyla kendi başarı ölçütlerini de bilebilmeli. İnsan hangi konularda kendini başarılı bulduğunu bilinçli bir şekilde algılayabilmeli. Özetle; kişi, “Başarı nedir?” sorusunun kendince iyi bir cevabına sahip olmalıdır. Böylece kendi geçmiş performansını değerlendirme imkânına sahip olacaktır. Bu değerlendirmeyi yapmalıdır da. Kendi öğrendikleri, yaşadıkları ya da yaşananlardan edindiği bilgi ve deneyimleri gözden geçirmeye değer bir kaynaktır. Gerçekçi olarak hangi beceri ve yetilerinin geliştiği veya köreldiği konusunda bilgi sahibi olmalıdır.
Mutluluk
Kendi özellikleriyle değerlerini ve yetkinliklerini belirleyen kişi; potansiyelini, tercihlerini doğru yapmada daha özenli davranacak, doğru seçim yapmada verilen emek yaşama farklı lezzet katacaktır. Bazı durumlarda buna mutluluk ismini verdiğimiz de oluyor.
Çoğu durumda seçim yapmak ve mutlu olmak adına yaşamı zorlaştırıyoruz. Böyle davranmak ise yaşamdan tat olmayı darboğazlara sokuyor. Gerçekten bize ait olan şey, kendi yaşamımız… Bunun yeterince farkında olmalı ve yaşam tarzımızı buna göre belirlemeliyiz. Muhtemelen böyle davranmak bizi daha mutlu yapacak. Sizin için mutluluk nedir?