Ayrılık Zor Bir Sınavdır
Gürcan Banger
13’üncü yüzyılda yaşamış mutasavvıf, şair ve düşünce insanı Mevlâna Celâleddin Rumî şöyle der: “Rüzgâr ateş için ne ise, ayrılık da aşk için odur. Ayrılık küçük bir aşkı söndürür, büyük bir aşkı daha da güçlendirir.” Mevlâna’nın yorumuna göre ayrılık, bir tür sınavdır; büyük aşk ile olgunlaşmayacak olanın ayıracıdır. Bir anlamda ayrılıkları büyük kavuşmalara ve uzun soluklu sevgilere bağlar.
19’uncu yüzyılın İngiliz dramatik şiir ustası Robert Browing’e okuduğum bir kitapta rastlamıştım. Aşkı dünyadan söküp ayırmanın olanaksızlığından söz ediyordu: “İçinden aşkı alırsanız, dünya bir mezarlığa döner.”
Sözün kısası; aşksız, sevgisiz bir dünya mümkün değil. İnsanın sevdiğinden ayrılması ise aşkın, sevginin gücünü sınamak için bir sınav vesilesi sadece. Aşk varsa, ayrılıklarla baş etmek lazım o zaman. Eğer ayrılıklar aşk sandığımızı koparıp götürüyorsa bu, aşksız bir dünyanın mümkün olduğundan değil; aşk sandığımızın gerçekte aşk olmayışından…
Ayrılık üzerine ne denli çok şiir, öykü, roman ya da film var. Belki de mutlu aşkları anlatanlardan çok daha fazla… Belki de; aşk var olduğundan onun keyfini yaşarken, anlatmaya zaman kalmıyor… Ayrılık ve kopuşma geldiğinde ise boşluğun yarattığı acıyı, sevginin sevincine oranla daha kolay haykırabiliyoruz.
Hâlbuki buluşmalar ve kavuşmalar kadar ayrılıklar da yaşamın sıradan olayları arasındadır. Aşkı örerken olduğu gibi insan, ayrılıklarda da uyumlu ve dingin olabilmeyi başarmalıdır. Bunun ilk adımı, aşk gibi ayrılığı da ‘aklı başında’ kabul edebilmektir. Mevcut durumu doğru kavramak yerine gerçekleri reddetmeye, inkâr etmeye çalışmanın bize doğru katkıları olmaz. Redde ve inkâra saplanıp kalmamak gerek…
Terk edilmiş duygusunun yarattığı tepkilerin birisi kızgınlık ve öfkedir. Her ikisi de olayın mantıklı ve doğru biçimde kavranmasını engelleyici etki yapar. Hâlbuki geri dönüşsüz ayrılıkları kızgınlık ve öfke ile karşılamaya çalışmak, olsa olsa kişinin kendisine zarar verir.
Neden ayrıldınız? Bu ayrılıkta olumsuz katkı yapanın siz olmadığınızdan nasıl emin olabiliyorsunuz? Kızgınlık ve öfke duyacak kadar objektif olabildiğinize nasıl karar verdiniz? Buluşmalar ve ayrılıklar aynı derecede sorumluluk taşır. Bir aşk ilişkisinde taraflardan hiçbirinin sorumluluğu daha az ya da daha fazla değildir. Eğer ayrılıkta ve kopuşta kendinizi kabahatli buluyorsanız, yapacağınız en etkili davranış bu durumdan iyi bir ders almaktır. Bu sonun oluşumunda kendinizi tümüyle masum buluyorsanız, geride kalmış ilişki için yapılacak en doğru davranış, bir sonrakine onun acısını ve öfkesini taşımaksızın onu belleğinizden silmektir.