Aile İşletmeleri, Sorunlar ve Kurumsallaşma
Gürcan Banger
Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi
Facebook’ta izle
Twitter’da izle
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonomik işletmelerin büyük çoğunluğunu KOBİ olarak kısalttığımız küçük ve orta ölçekli işletmeler oluşturuyor. İşletmelerin bir başka çoğunluğu ise aile firmalarından meydana geliyor. Her ne kadar ciddi sorun yaşamaya devam edenler var olsa da; genelde büyük aile şirketleri, ekonomik işleri ailenin özel işleyişi dışına çıkartıp kurumsallaşmanın yolunu buldular. KOBİ ölçeğindeki aile işletmeleri ise iş ve aile arasında sıkışıp kalmayı sürdürüyorlar.
Gelecek Tasarımı
Yapılan araştırmalar; aile şirketlerinin neredeyse yarısının, gelecekteki durumları ile ilgili bir öngörü veya plana sahip olmamalarını ilginç bir sonuç olarak ortaya çıkarıyor. Türkiye’deki ekonomik işletmelerin yaklaşık yüzde 98’inin aile yapılı firmalar olduğu düşünülünce; bir gerçeği bir kez daha hatırlamış oluyoruz. Bunda işletmeyi kuran aile büyükleri kadar işi devir almakta zorlanan gençlerin de etkisi var. En önemlisi, aile işletmesinin kalıcılığı ve sürdürülebilirliği konusunda bir düşünce ve yaklaşımın geliştirilememiş olması…
Bu durumda aile işini, bir sonraki kuşağa aktarabilmek son derece zor görünüyor. Pek çok firma, plansızlık nedeniyle başarısız duruma düşüyor, hatta yok olma noktasına sürükleniyor. Bir firmanın yeni bir yapılanma sürecine girmesinin en az üç ile beş yıl civarında zaman aldığı düşünülürse, aile şirketlerinin geleceğe plansız bakmalarındaki tehlikenin boyutları kolaylıkla anlaşılabilir. İşletme sahipleri, çoğu zaman günlük operasyonların içinde boğularak (diğer stratejik konularla birlikte) işletmenin geleceğini düşünmeyi ihmal ediyorlar.
Yeniden Yapılanma ve Kurumsal Akıl
Aile işletmelerinin yeniden yapılanması, iş dünyamızda yeterince anlaşılmış bir konu değil. Mevcut şartlarda bu alanda bir iş kültürünün oluşmaması da şaşırtıcı olmayan bir durum olarak görünüyor. Özellikle işletme sahipleri, yapılanmayı ve kurumsallaşmayı kendilerinin firma yönetim ve karar süreçlerinin dışına çıkarılmaları veya firma sırlarının aleniyet kazanması olarak anlamaktadırlar. Bu nedenle kendilerinin geleceğe yönelik planlama yapabilecekleri kurumsal yapı ve yaklaşımlardan uzak durmayı tercih etmektedirler. Hâlbuki aile işletmesinin yeniden yapılanmasından kaçınmak sorunların derinleşmesine ve firmanın daha fazla kan kaybetmesine neden olmaktadır.
Aile işletmesinin bulunduğu sektörün ortalama getiri seviyesinin üstünde verimli olması, firmanın pazarda ciddi bir boşluğu doldurması veya iş sahiplerinin üstün iş öngörüleri ve girişimcilikleri ile bir aile firması başarılı olabilmekte. Görece kısa vadede gelen başarılar, şirketin ekonomik göstergeler açısından büyümesini sağlamaktadır. Bunu sadece şirketin cirolarından değil, üretime veya satışa ayırdığı alanlar ile çalışan sayısından da ölçmek mümkün. Ama bu hızlı ekonomik büyüme, çok özel örnekler dışında bir kurumsal akıl ile paralellik sağlayamamakta.
Kurumsal Akıl ve Ölçek Çelişkisi
Aile işletmesi, iş hacmi olarak aşırı büyüdüğü halde firmanın yönetim modeli, aile ölçeğinde bir küçük KOBİ düzeyinde kalmaktadır. Ekonomik büyüme ile yönetim anlayışı arasında bir uyum olmadığı zamanlarda ise şirketin sonraki kuşaklara taşınması zor olmaktadır. Geleceğe plansız bakış da ekonomik büyümeye rağmen değişmeyen dar kalıplı yönetim anlayışındaki sorunlardan bir tanesidir. Yeniden yapılanma ve kurumsallaşma sürecinin ihmal edilmesi, aile içinde şirkete ilişkin gerginlik ve çözümsüzlüklerin artmasına neden olmaktadır. Ülkemizde geciktirilen yapılanma sorunlarının yıkıma neden olduğu çok sayıda örnek bulunabilir.
Ülkemizde ulusal gelirin yaklaşık yüzde 75’i aile işletmeleri tarafından oluşturuluyor. Bu durum, küresel rekabet ortamında firmalarımızın yeniden yapılanması ve kurumsallaşmasına ilişkin zorunluluğu ifade etmeye yeterli. Geleceğini tehlikeye atmak istemeyen firmalar, geleceğe ilişkin vizyon ve stratejilere sahip olmak zorundalar. Son olarak; kurumsallaşma ile ifade edilen değişimin, “aile işletmesi yönetiminin profesyonelleşmesinden” ibaret olmadığını ve sadece buna denk tutulamayacağı gerçeğinin altını çizerek söylemeliyim. Kurumsallaşma ile ifade edilen yaklaşım, aile işletmesinin iş modelinin kurumsal hale getirilmesidir.