Sanal Takım
Gürcan Banger
Kimi zaman ekip olarak da isimlendirilen takım; bir ortak hedefi başarmak üzere birlikte çalışan kişilerin oluşturduğu bir topluluktur. Takım çalışması yapmanın temel mantığı birlikte çalışarak tek tek kişilerin yapabilecekleri toplamında daha iyi sonuç elde etmektir. Sanal takım; coğrafya, mekân ve/veya zaman açısından fiziksel olarak birbirinden uzakta çalışan bir topluluktur. Bu nedenle sanal takımı nitelerken “uzakta, ama birlikte” ifadesi kullanılabilir. Sanal takım işbirliğini ve ortak çalışmayı sağlayabilmek için bilişim, iletişim ve İnternet (BİT) gibi teknolojilerden yararlanır. Sanal takım belirlenen hedefe bağlı olarak genellikle geçici olarak oluşturulur ve hedefin başarılması ile takım dağılır. Sanal takım; hedefe göre belirlenmiş, genel tanıma uygun biçimde (tasarımcı, mühendis, pazarlamacı vb. gibi) farklı disiplinlerden gelen kişiler tarafından oluşturulur. Çoğunlukla sanal takım üyeleri fiziksel olarak biraya gelmezler, ama bu zorunlu bir durum değildir. İhtiyaç oluşan durumlarda takım üyelerinin fiziksel olarak birlikte çalıştıkları da olur. Genelde coğrafya, mekân ve zaman kriter alınarak takım üyeleri arasında bu kriterleri esas alan farklı kombinler oluşturulabilir. Böylece sanal takım çalışması 7×24 bir niteliğe kavuşmuş olur.
İş kültürüne 1990’lı yıllarda dâhil olan sanal takım olgusu, farklı ölçekteki işletmeler tarafından yararlanılan bir çalışma modelidir. Takım kavramı ve takım çalışması yaklaşımı çok daha önceden beri bilinmekle birlikte BİT tabanlı iletişimin gelişmesi ile birlikte sanal takım işletme yaşamında daha yoğun olarak yer almaya başladı. Sanal takımların gelişimine baktığımızda bu çalışma modelinin planlı bir şekilde üretilmediğini, fakat işletme yaşamı içinde evrimleşerek geliştiğini görürüz.
Sanal takım modelinin KOBİ’ler açısından farklı bir yeri mevcuttur. Kısıtlı kaynaklara sahip olan küçük ve orta işletmeler genel olarak bir ar-ge birimi kurmakta zorlanırlar. Bu sıkıntı yatırıma ayrılabilecek kaynak darlığı, yüksek malzeme maliyeti ve nitelikli personel ücretleri gibi konulardan kaynaklanır. Bu bağlamda sanal takım olgusu, KOBİ’lere yüksek maliyetlere katlanmak yerine doğrudan ar-ge ve ür-ge’ye yönelme fırsatları verir. Böylece KOBİ’ler rekabetçi olabilmek için bir imkân sağlamış olurlar.
Küreselleşme süreci ile birlikte bir ürünün tedarik zincirini oluşturan halkalar (tedarikçiler, paydaşlar, müşteriler) dünyanın veya ülkenin değişik noktalarında yer alıyor. Günümüzün pazar ve müşteri şartları zincirin farklı unsurlarının işbirliği ve ortak çalışma içinde olmalarını gerekli kılıyor. Ayrıca bu işbirliğinin haftanın 7 günü ve günün 24 saati sağlanabilmesi iş yaşamının yeni ihtiyaçlarından bir başkasıdır. Ürünün kısa sürede geliştirilip pazara sunulması ve bu konuda müşterinin yarattığı baskı da işbirliği ve ortak çalışma gereğini biraz daha baskın hale getiriyor. Bu bağlamda piyasanın farklı unsurları arasında stratejik birliktelikler ve ortaklıklar sanal takım çalışması için bir başka zemin oluşturuyor.
Günümüz iş dünyasında değer üretmenin faktörleri arasında bilginin yeri giderek yükseliyor. Yeni ekonomi adı verilen dünyada artık bilginin en önemli kaynak olduğunu söylemek hata olmaz. Her an daha karmaşık hale gelen ürün ve hizmetlerin üretilmesinde bilgiyi yönetme becerisi ve deneyimine olan ihtiyaç hızla artıyor. Bu süreçte bilgi her zaman bir güç unsuru olmaya devam edecek. Bilgiyi ve deneyimi işletme içinde doğru biçimde paylaşmak aynı zamanda kurumsal eğitimi başarmanın yollarından birisi olarak öne çıkıyor. Değer zinciri üzerinde yapılan işbirliği ise bilgi transferinin bir başka fırsatı oluyor. Bu bağlamda sanal takım çalışması hem eğitimin hem de bilgi transferinin yeni imkânlarından birisidir.