Sivil Toplum ve Yurttaşlık Eğitimi

Sivil Toplum ve Yurttaşlık Eğitimi

Gürcan Banger

Günlük yaşamınızı gözden geçirin. Yaptığınız işler arasında okulu veya eğitimi olmayan ne çok konu, ihtiyaç veya sorun olduğunu kendiniz saptayabilirsiniz. Örneğin ülkeyi, toplumu, kenti veya ekonomiyi yönetecek kişileri seçen sıradan insanlar için siyaset veya demokrasi okulu olmadığını göreceksiniz. Katılımcı ve sorumlu vatandaş olmanın da bir okulu veya eğitimi yok. Kim ne görür ve nasıl bir deneyim elde ederse bu şartlarda yurttaş olabiliyor. Dolayısıyla sonuçta eğitimsizlik, seçimlerinize de etki ediyor.

Seçim yapmak

Eğer bilgisayarlar konusunda yeterli bilgiye sahip değilseniz, satın alma yönünde doğru bir seçim yapmanız zordur. Bu durumda satıcıya veya reklamlara inanmak zorunda kalırsınız. Otomobil alırken de benzer bir durumla karşılaşmanız olağandır. Örneğin arabaların yakıt tüketimleri, arazi ve yol koşullarında çalışma sınırları veya yedek parça ile onarım imkânları konusunda bilgili değilseniz, ya yardım alacaksınız ya da yanlış seçim yapmanız kaçınılmazdır.

Dolayısıyla doğru seçim yapabilmek için seçenekler arasında değerlendirmeleri yapabilecek bilgi donanımına sahip olmanız gerekir. Eğer sonuçta satıcıya veya reklamlara inanmak zorunda kalıyorsanız, yanılma olasılığını çok yüksek demektir. Özetle; doğru seçim, öncelikle doğru bilgilenme demektir.

Reklamlar ve satıcılar, çoğu zaman size ürünün veya hizmetin iyi yanlarını göstermeye çalışırlar. Hiçbir tanıtım ortamında ürünün iyilikleri kadar olumsuzluklarının da yer aldığını göremezsiniz. Bu ayrımı yapabilmek için doğru bilgiye sizin sahip olmanız veya buna sahip olan bir danışmanın desteğini almanız gerekir.

Siyaset dünyası

Siyaset dünyası da ticaret dünyası gibidir. Genelde siyasal partiler ve adaylar, kendilerini iyi yönleriyle pazarlamaya çalışırlar. Hatta bazen yalanların arkasına saklandıkları bile olur. Bugünkü siyaset ve seçim sistemiyle sizi yanıltan parti veya adayı değiştirmeniz ancak bir sonraki seçimde mümkün olmaktadır.

Eğer siyaset konusunda yeterli bilgiye sahip değilseniz; sizin için bu önemli alan, seçim döneminde bir küçük resmin altındaki yuvarlağa ‘Evet’ mührünü basmaktan ibarettir. Hâlbuki kendi yetkimizi ve kaynaklarımızı devrettiğimiz pek çok sözleşmeyi ayrıntılı olarak okuyup onaylamak isteriz. İş, siyasete gelince; ne yazık ki, çoğu zaman kim ve ne olduğunu bilmeden mührü basıyor ve yetkiyi teslim ediyoruz.

Bugün daha iyi bir siyaset ortamı için ilk şartlardan birisi, eğitim olarak görünüyor. Ama okullarda aldığımız eğitim, ulusal veya bölgesel geleceğimizi teslim ederken fazla işe yaramıyor. Akıllı seçimler yapabilmek için kendimizi yaşam boyu geliştirmemiz gerekiyor. İşte bu nedenle siyaset alanında yetişkin eğitiminin özel önemi var.

Burada iki önemli kavramın altını bir kez daha çizmek isterim. Bunların birincisi; yaşam boyu eğitim fikridir. İkincisi ise yetişkin eğitimi gerçeğidir. Çocuk ve gençlerin eğitimi okullarda veriliyor. Yetişkinler için ise yeterince geliştirilmiş mekanizmalarımız yok. Bir ölçüde Halk Eğitim Merkezleri ile eğitim ve danışmanlık hizmeti veren firmalar bu ihtiyacı karşılamaya çalışıyorlar. Ama özel eğitimlerin ücretlerini ödeyemeyecek durumlarda olanlar için gene sorun çözülmemiş oluyor.

Yurttaşlık eğitimi

Yurttaşlık eğitimi veren yeni türden halk eğitimi kurumlarına ihtiyacımız var. Bu alanda sivil toplum kuruluşları ile sosyal sorumluluk ilkesi çerçevesinde hareket etmek isteyen özel sektör kuruluşlarına büyük görevler düşüyor. Yetişkinler için sürekli eğitim ihtiyacı özel sektör ile sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek eğitim projeleri üretebilecekleri uygun alanlardan birisi olarak görünüyor. Köy Enstitüleri gibi çok iyi bir örneğe imza atmış olan toplumumuz, halk eğitimi konusunda da çok güzel örnekler üretebilir. Bu konuda yeni girişimler gerekiyor.

Sivil toplum okulu

Okul deyince önce aklımıza devletin eğitim kurumları geliyor. Belki daha sonra özel okullar… Eğitim kavramı ile birlikte Halk Eğitim Merkezlerini hatırlayanlarımız pek fazla değildir. Mesleki eğitim verilen sınırlı sayıdaki kuruluşları da hatırlayanlar olabilir. Bir de; özel kurslar ve dershaneler ile danışmanlık – eğitim firmalarının düzenledikleri kurs ve seminerler var. Ama yaygın yetişkin eğitimi konusunda yeterli gelişmişliğimiz yok. Genel anlamda okul dışı eğitim konusunda sağlam bir fikre ve mevcut yapıya sahip olduğumuz söylenemez. Hâlbuki eğitimin yaşamın bir parçası haline geldiği günümüzde geleneksel okul eğitimi dışında gün ve yıl boyu yaygın yetişkin yurttaş eğitimi veren merkezlerimiz olmalı.

Sivil toplum okulu, yukarıda sözünü ettiğim yaygın ve sürekli yetişkin eğitimi ihtiyacını karşılayacak bir eğitim merkezidir. Bu merkezin gün ve yıl boyunca başta yetişkinler olmak üzere her yaştaki vatandaşların eğitim ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir merkez olabileceği kanaatindeyim.

Bu tür merkezlerin kurulmasında sivil toplum örgütleri (STÖ’ler), sosyal sorumluluk kapsamında özel sektör kuruluşları, yerel yönetimler ve üniversiteler paydaş olarak yer alabilirler. Bu okul, ilke olarak sivil topluma aittir. Paydaşlar arasındaki protokol, bir sosyal sorumlu sivil paydaşlık fikri üzerine kurulur.

Bir sivil toplum okulunda; toplumu ilgilendiren tüm sosyal ve kültürel alanlarda etkinlikler yapılır. Örneğin bilgisayar, el sanatları veya girişimcilik konularında eğitim verildiği gibi; demokrasi, katılımcılık, gönüllülük, proje yönetimi ve sivil toplum konularında da programlar düzenlenebilir. Ayrıca okullu çocuk ve gençlerin pekiştirme ve destekleme eğitimleri için de bu merkezden yararlanılabilir.

Böyle bir merkez, sosyal yaşamın kesintisiz devamlılığını dikkate alarak sürekliliğe sahip olmalı, kullanılabilecek tüm gün ve saatlerde açık olmalıdır. Küresel Çağ’ın gündeme getirdiği yaşam boyu eğitim felsefesini de içselleştirmiş olmak durumundadır.

Sivil toplum okulu, kentin değişik bölgelerinde –birkaç mahalle için bir tane olmak üzere– oluşturulabilir. Bu okulun, geleneksel bir eğitim birimi olmaktan daha ziyade, bir kültürel kompleks olarak düşünülmesi yararlı olur. Bilgisayar laboratuarı, kütüphane, okuma odası, çocuk yuvası, etüt merkezi, danışmanlık ve küçük ölçekte sağlık hizmetleri gibi unsurlar bu merkezin kapsamında düşünülebilir.

Alternatif eğitim içeriği ve tarzı

Sivil toplum okulunda verilecek eğitimlerde sivil toplum düşüncesi ve alternatif eğitim yaklaşımları ana eksenler olarak akılda tutulmalıdır. Bu nedenle bu tür merkezlerde görev alacak eğitmen, öğretmen ve danışmanların özel bir programla yetiştirilmiş olmaları veya mevcutların özel bir programla pekiştirilmesi gerekebilir. Bu konuda üniversitelerden yardım ve destek almak uygun olur. Eğer okulun yönetiminde demokratik kurumsallaşma sağlanabilirse, bu örnek, katılımcı ve çoğulcu yönetim anlayışının toplum tarafından daha kolay kavranmasına vesile olabilir.

Sivil toplum okulunun, toplumumuzun ürettiği önemli ve başarılı eğitim örneklerinden birisi olan köy enstitüleri ruhunu taşıyacağı kanaatindeyim. Bu merkezler bir yandan kaynak kullanımını daha etkin ve verimli hale getirirken, toplumun ihtiyacı olan yaygın ve sürekli eğitimi de sağlayabilecektir. Bu merkezlerde toplanacak mahalle meclislerinin varlığını da düşünürsek, sivil toplum okullarının önemini kavramak daha kolay olabilecektir.

Son söz: Mahalle iletişim, eğitim ve sosyal yaşam merkezleri…

Paylaş:

duyguguncesi hakkında

GÜRCAN BANGER, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Aynı bölümde yüksek lisans çalışması yaptı. Elektrik yüksek mühendisi. Kamuda mühendislik hizmetleri yapmanın yanında bilişim donanımı ve yazılımı, elektronik, eğitim sektörlerinde işletmeler kurdu, yönetti. Meslek odası ve sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptı. 2005’ten bu yana bazı büyük sanayi şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli kuruluşlarda iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik, stratejik planlama, Endüstri 4.0 gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak hizmet sunuyor. Üniversitelerde kısmi zamanlı ders veriyor. Halen Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net danışmanlık ve eğitim firmasında proje koordinatörüdür. Kendini “business philosopher” olarak tanımlıyor. Düzenli olarak bloglarında (http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net) yazıyor. Değişik konularda yayınlanmış kitapları var. Çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yazıları yayınlanıyor. Son yayınları: "Endüstri 4.0 ve Akıllı İşletme", Dorlion Yayınları, Eylül 2016; "Endüstri 4.0 Ekstra", Dorlion Yayınları, Mayıs 2017.
Bu yazı Demokrasi, Eğitim - Öğretim, Sivil toplum - STK, Vatandaş kategorisine gönderilmiş ve , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın