Tekno Girişim Farklı mı?
Gürcan Banger
Herhangi bir alanda yeni iş kuran kişiye “girişimci” diyoruz. Açtığı işe –işletmeye– “girişim” adını veriyoruz. Tekno girişim ise iş fikrini teknolojik bir alandan alıyor. Üretilen ürün veya hizmette yeni teknolojilerin kullanımı yanında ar-ge (araştırma ve geliştirme), ür-ge (ürün geliştirme) ve inovasyon (yenilikçilik) özünün bulunması bekleniyor. Bu özel iş kurulumu ve sürdürülmesi, gerekli donanım ve nitelikli insan kaynağı açısından da farklılıklar içeriyor. Pek çok açıdan ise olağan girişimcilik ve iş kültürü ile benzerlik taşıyor.
Ürün Geliştirmenin Farklılaşması
Tekno girişim alanlarında ürün geliştirmenin birinci şartı, geleneksel bir sektöre oranla hızlı ve çevik çalışmadır. Bu bağlamda tekno girişim işletmesinin hızlı ürün geliştirme konusunda kendisini eğitmesi ve bu amaca yönelik olarak yöntemler, teknikler ve araçlar geliştirmesi (ya da geliştirilmiş olanları kendine uyarlı hale getirmesi) gerekmektedir. Dünyadaki tekno girişim firmalarını incelediğimizde, genel olarak bunların hızlı ürün ve hizmet geliştirme konusunda farklılık yaratmış olduğunu gözlüyoruz.
Bir diğer tekno girişim özelliği ise (yazılım alanında ortaya çıkmış olan) geliştirme sürecinin farklılaşmasında izleniyor. Burada paradoksal (ikilemli) görülebilecek olan iki yaklaşım yer alıyor.
Buradaki birinci konu, ürünün gelişimini birincil derecede etkileyecek olan kararların olabildiğince geciktirilmesidir. Bunu “Kritik kararları geç ver” olarak slogan haline getirebiliriz. Buradaki temel fikir, erken verilen kararlarla oluşan kritik yanlışların geliştirme sürecinin sonuna kadar taşınması ve sonuçta işe yaramayan bir ürünün (tasarımın) ortaya çıkmasıdır. Kritik kararların geç verilmesi ile oluşan açığı kapatmanın yolu ise işletmenin tamamını (bu arada tasarım ve üretim süreçlerini de) yalın, hızlı ve çevik hale getirmektir. Özetle; tasarım ve üretim süreçleri yalın geliştirme anlayışına göre yapılandırılacak; aynı zamanda hızlı ve çevik olmanın kurumsallaşması sağlanacak.
İkinci konu ise kritik kararlar dışında kalan faaliyetlerde “dene-yanıl” yaklaşımının uygulanmasıdır. Buna hızlı yanılma adını da verebiliriz. Buradaki temel fikir de yukarıda olduğu gibi geliştirme yanlışlarını ileri aşamalara taşımamaktır. Yanlışı erken zamanda tespit ederek olabilecek daha büyük hataların önüne geçilebilecektir.
Hızlı yanılma yaklaşımının önemli mekanizmalarından birisi, ürün veya hizmetin müşterisi ile yakın ve periyodik ilişki kurmaktır. Geliştirmenin uygun aşamalarında geliştirme takımının da katıldığı müşteri görüşmeleri, ürünün müşteri ihtiyaç ve beklentileri ile uygunluğunu sınayacaktır. Böylece pazarda tutmayacak ya da müşterinin ihtiyaç ve beklentilerine uygun olmayan tasarım yanlışlarına düşülmeyecektir.
Tekno İşletmenin Farklı Dönemleri
Sağlıklı ilerleyen bir işletmenin aşamalarını “Çocukluk, Erginlik ve Olgunluk” dönemleri olarak isimlendirebiliriz. Genel olarak her dönemde işletme yönetimi için ihtiyaç duyulan beceri, yetenek ve yetkinlikler farklıdır. Bu durum tekno girişimler için çok daha önemlidir.
İş fikrinin ilk kez oluştuğu başlangıç aşamalarında tekno işletmenin yönetim ve yürütülmesi için inovatif takım çalışmaları öne çıkabilir. Diğer yandan olgunluk aşamasında, ticarileştirme veya uluslararasılaştırma fonksiyonları daha ön planda olabilir. Dolayısıyla tekno işletmenin insan yapısından iş modeline kadar her döneme özgün farklılıklar göstermesi olağandır. Buna tekno işletmenin mülkiyetini de ekleyebiliriz. Bazı örneklerde tekno işletmeyi kuran kişi ya da ekip, ilerleyen aşamalar için işi bir bütün olarak satmayı düşünebilir.
Son olarak; “KOSGEB’in Uygulamalı Girişimcilik Destek Programı bağlamında tekno girişim için ayrı bir başlık açılabilir mi?” sorusunu hatırlatmak isterim. Çünkü geleneksel işlere oranla, daha yüksek katma değerli işlere ihtiyacımız olduğu ortadadır.