Terör Durdurulabilir mi?

Terör Durdurulabilir mi?

Terör Durdurulabilir mi?

Gürcan Banger

Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi
Facebook’ta izle
Twitter’da izle

Son günlerde yoğunlaşan ciddi can kayıplarına neden olan terör temalı olaylar, toplumun psikolojisini olumsuz yönde bozmaya devam ediyor. Ulusal güvenliğin sorumlusu olanların, alışılmış ve artık tatmin etmeyen açıklamaları da bu olumsuzluğun dozunu her an artırmaya devam ediyor. Terör olayları karşısında endişeden öfkeye, intikam duygusundan paniğe kadar çeşitlenen duygular içindeki toplumun tepkileriyle çözümün ne olacağı konusundaki netlik de bozulmaya başladı. Sakin düşünülemediğinde ise işin boyutu etnik ırkçılıkla başlayıp, iç savaş sınırlarına kadar uzanabiliyor.

Soruyu doğru sormazsak uygun çözümü de bulamayız. Zamanın ruhuna uygun doğru soruları sorabilmek için yaşadığımız terör olaylarını oluşturan unsurları iyi analiz etmek gerekir. Bugün artık açıkça görüyoruz ki; yaşadığımız terör sürecinin nedenleri çok sayıdadır ve bu sürece farklı kesimler müdahale etmektedir. Konu; belli ülkelerde konuşlanmış birkaç bin “bölücü militanın”, başta asker ve polis olmak üzere, ülkenin değişik kesimlerine saldırmalarından ibaret değildir.

Mevcut terörün nedenlerini saptamak, bu süreci durdurmak için yeterli olmaz. Terörün kaynaklarını ortadan kaldırmak için bir öncelik sıralamasında hareket etmek gerekir. Bu nedenle terörü bugünkü noktasına taşıyan ve aciliyet gösteren konuları öne çıkarmak kaçınılmaz önemdedir.

Terör Durdurulabilir mi?

Ülkenin özellikle güneydoğusunda yaşanan terör yoğunluğunda bölgenin (işsizlik ve ağır geçim şartları gibi) olumsuz ekonomik şartları etkilidir. Bu bölgede yaşayan insanların kültürel kimlikleri ile ilgili sorunların yıllar boyunca çözülmemiş olmasının etkisi vardır. Ama silahlı terörün olması için asla gözden kaçırmamamız gereken unsur silahtır; işin içinde yüksek tahrip nitelikli silahlar olduğu sürece terör de var olmaya devam edecektir.

Önce; terör olaylarında kullanılan silahların kaynağını sorgulamak gerekir. Bunlar ülke içinde üretilmediğine veya ülke içindeki kaynaklardan sağlanmadığına göre yurt dışından girişi olmalıdır. Bu sorunun cevabı ise silah kaçakçılığı, dolayısıyla sınır güvenliğidir. Demek ki, (sadece güneydoğuda değil, genel anlamda) ülkenin sınırları güvensizdir; değişik yollarla ülkeye büyük miktarlarda silah girmektedir. Dolayısıyla alınacak önlemlerin başında silah kaçakçılığını önlemek üzere sınır güvenliğini artırmak gelir. Bu sorunun üstesinden gelinmediği sürece terörün çözümü olmayacaktır.

Terör Durdurulabilir mi?

12 Eylül 1980 döneminin bana öğrettiği konulardan birisi, yabancı gizli servislerin Türkiye topraklarında “cirit attığı” gerçeğidir. Güneydoğuda sürmesi yönünde yabancı gayretlerin olduğu terör sürecinde bu kuruluşların çok ciddi katkıları bulunduğu şüpheye yer bırakmayacak denli açıktır. Güncel bilgilerden stratejik değeri olanlara kadar (-ki son olarak sivil giyimli askerlerin yer aldığı konvoya düzenlenen saldırı bunun örneğidir) her türlü bilgi, muhtemelen yabancı gizli servisler tarafından terör örgütlerine ulaştırılmaktadır. Özetle; terörün öncelikle halledilmesi gereken kaynakları arasında, ulusal istihbarat alanındaki eksiklik ve zafiyetin yer aldığı izlenimi oluşmaktadır. Terör sorununun acil çözümü sürecinde ulusal istihbaratın iç sorunlarının hali de yer almaktadır.

Artık kuşkuya gerek kalmayacak biçimde biliyoruz ki, ülke içinde yaşanan terörün destekleyicisi dost görünümlü yabancı ülkeler bulunmaktadır. Bu kapsamda başka büyük devletler kendi savaşlarını ülkemiz ve toplumumuz üzerinden yapmaktadırlar. Yaşadığımız sorunlar asla Afganistan, Pakistan, Hindistan, Irak, Suriye, Mısır ya da Libya’da yaşananlardan farklı değildir. Sorunun uzun vadeli çözümü, bağımsız dış politikadır.

Paylaş:

duyguguncesi hakkında

GÜRCAN BANGER, Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Aynı bölümde yüksek lisans çalışması yaptı. Elektrik yüksek mühendisi. Kamuda mühendislik hizmetleri yapmanın yanında bilişim donanımı ve yazılımı, elektronik, eğitim sektörlerinde işletmeler kurdu, yönetti. Meslek odası ve sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptı. 2005’ten bu yana bazı büyük sanayi şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli kuruluşlarda iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik, stratejik planlama, Endüstri 4.0 gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak hizmet sunuyor. Üniversitelerde kısmi zamanlı ders veriyor. Halen Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü ve bizobiz.net danışmanlık ve eğitim firmasında proje koordinatörüdür. Kendini “business philosopher” olarak tanımlıyor. Düzenli olarak bloglarında (http://www.duyguguncesi.net ve http://www.bizobiz.net) yazıyor. Değişik konularda yayınlanmış kitapları var. Çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yazıları yayınlanıyor.
Bu yazı Şiddet - Terör, Siyaset kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir