Toyota Üretim Sistemi: TPS
Gürcan Banger
İngilizcede TPS olarak kısaltılan Toyota Üretim Sistemi felsefesinin tanıtımına dünkü köşe yazımda başlamıştım. Kısa adı TMC olan Toyota Motor Şirketi’ne (TMC) ilişkin bazı bilgileri, neden TPS’ye ihtiyaç duyulduğunu ve sistemin nasıl geliştirilmeye başlandığını özetlemiştim. Günümüzde üretim süreçlerinin vazgeçilmez iskeleti haline gelmiş olan bu sistemin ülkemizin sınaî işletmelerinde yaygınlaşmasında büyük yararlar var.
Toyota Üretim Sistemi
TPS olarak kısaltılan Toyota Üretim Sistemi (Toyota Production System), atığın (israfın ve firenin) yok edilmesi yoluyla yüksek kalite, düşük maliyet ve kısa akış süresi sağlamak üzere TMC tarafından geliştirilmiş bir üretim yönetimi yaklaşımıdır. Sistemin başlangıcı, “tam zamanında teslim” ihtiyacından kaynaklanır.
Sistem, bir yandan JIT olarak kısaltılan “tam zamanında teslim” hedefine yönelirken diğer yandan işleri insan akıl ve becerisini otomasyon (Japoncada jidoka) ile birleştirerek yerine getirir. TPS, bilimsel yaklaşımlar kullanarak işleri standart hale getirmenin yanında sürekli iyileştirmelerle (Japoncada kaizen) koyduğu hedefleri gerçekleştirir.
TPS Tarihçesi
Toyota Üretim Sisteminin geliştirilmesi tarihçesi, İkinci Dünya Savaşı’nın sonrasına kadar gider. O yıllarda üretimin başında bulunan mühendis Taiichi Ohno’nun (1912-1990) sistemin geliştirilmesinde ciddi katkıları olmuş. Savaş sonrasında talaşlı imalatta yapılan geliştirmelerle başlayan TPS oluşumu 1970’lere gelindiğinde tedarikçilerin de işin içine çekilmesiyle bir bütünlüğe kavuşmuş. Sistem, 1984’te General Motors (GM) ile bir ortaklık kurulması üzerine ABD’ye taşınmış.
Üretim için gerekli hammadde ve yarı mamullerin, ilgili hattın ara deposundan sağlandığı “süpermarket” yaklaşımından dünkü köşe yazımda söz etmiştim. TSP’nin bir diğer özelliği ise Toyota’nın kurucusu Sakichi Toyoda tarafından geliştirilmiş. Sakichi Toyoda’nın fabrikasındaki dokuma tezgâhının arıza yaptığı (iplik kopardığı) anda sinyal vererek çalışmayı durdurduğu yaklaşım, otomotiv üretim hatlarında uygulamış.
“Tam zamanında üretim” yaklaşımı, 1930’larda Sakichi’nin oğlu Kiichiro Toyoda’nın 1930’lardaki çalışmaları ile gündeme gelmiş. Bu çerçevede tedarikçilerin de stok, zamanlama ve bilgi sorumluluğu içine alındığı bir bütünlük oluşturulmuş. Günümüzde ana sanayilerin tedarikçileri ile kurdukları yan sanayi sistemi, Toyota’nın 1930’lardaki bu çalışmalarına bağlı olarak oluşmuş.
Toyota Üretim Sistemi’nin dünya ölçeğinde yayılması, ilk kez 1990’da yayınlanan bir kitapla başlamış. Kısa adı MIT olan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün liderliğinde yapılan bir çalışmanın ardından James P. Womack, Daniel T. Jones ve Danil Roos tarafından kaleme alınan “The Machine That Changed The World (Dünyayı Değiştiren Makine)” isimli kitap yayılış sürecinin başlangıcı oldu. TPS konusunda yapılan yeni çalışmalar, bu konunun “yalın üretim, yalın düşünce (lean production, lean manufacturing, lean thinking)” gibi isimlerle iş kültürüne dâhil olmasını sağladı.
TPS İlkeleri
TPS’nin ilkeleri, Jeffrey Liker tarafından 2003 yılında yayınlanan “Toyota Tarzı (The Toyota Way)” isimli kitapta ifade edilmiş. Eğer özet olarak ifade etmek gerekirse; TPS, sürekli iyileştirme ve insanlara saygı olmak üzere iki ana eksene ayrılır.
Sürekli iyileştirme başlığı altında uzun dönemli vizyon oluşturma, sorunları cesaretle göğüsleme ve ihtiyaçları karşılamak için yaratıcılık geliştirme gibi unsurlar yer alır. Ayrıca iş süreçlerinin küçük adımlarla da olsa sürekli olarak iyileştirilmesi (kaizen) ve doğru kararların verilebilmesi için olayların yerinde izlenmesi (genchi genbutsu) bu başlığın diğer konularıdır.
TPS, insanların birbirilerini anlamalarını, uyum içinde çalışmalarını, birbirlerine saygı ile davranmalarını, güvenmelerini ve sorumluluk almalarını önemli bulur. Takım çalışmasını öne çıkarır ve teşvik eder.
Bitirirken
Günümüzde “yalın üretim” ya da “yalın düşünce” olarak isimlendirilen Toyota Üretim Sistemi, üretim yönetimi alanında pek çok bileşeni olan bir iş kültürü felsefesi ve uygulama alanıdır. Bir işletmenin (adımlar halinde de olsa) tümünü etkileyecek bir sistemin kurulması, öncelikle uygun kadro ve eğitim gerektirir. Daha sonra alınacak kurumsal danışmanlı hizmetleri ile TPS felsefisinin, ilgili işletmede bir plana bağlı olarak gerçekleştirilmesi mümkündür.
TPS’nin Toyota gibi bir dev tarafından geliştirilmiş olması, uzak veya yakın çevremizde bu felsefenin uygulayıcılarının ana sanayi şirketleri olması, bu yaklaşımın küçük ve orta ölçekli işletmelerde (KOBİ’lerde) geçerli olmayacağı anlamına gelmez. Aksine; KOBİ’ler TPS’nin sorun olarak belirttiği atık – fire – israf (muda, mura, muri) sorunlarını yoğun olarak yaşayan işletmelerdir. Bu nedenle söz konusu işletmelerde TPS (yalın üretim) uygulamalarının, bir plana bağlı olarak yaşama geçirilmesi çok ciddi ihtiyaçtır.
Toyota Üretim Sistemi, 1940’lı yıllarda (İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra) geliştirilmeye başlandı. Sistem, 1980’li yıllarda olgunluğa erişti. 1990’larda ise yeni geliştirmelerle “yalın üretim” adı altında bir dünya sistemi oldu. Günümüzde hiçbir işletme için bu yaklaşımı özümsememek gibi bir seçenek yok. Ama ne yazık ki, işletmelerimiz henüz gerekli farkındalığa, bilince ve eğitim düzeyine ulaşmış değil. Bu felsefenin işletmelerimize yerleştirilmesi için bilim, teknoloji ve yönetim alanlarındaki herkese görevler düşüyor. Daha fazla gecikme lüksümüz yok. Ayrıca bu sistemin başarılmasının çağımız iş kültürünün ancak ilk adımlarından birisi olduğunu da unutmamak lazım.
elinize sağlık