Yaşam ve Ölüm Üzerine Başka Aforizmalar – 4
Gürcan Banger
23: Yaşamı ve çevreyi daha iyi tanımak için insanları gözlemlemek güzeldir, ama öncelikle bunun bir büyük gözaltına dönmemesi gerekli. Yaşama, çevremize, insanlara ilişkin gözlemler yaparken zor olsa da, tarafsız ve rahatsızlık vermeyen bir referans noktası olabilmeyi başarmalıyız. Gözlemi yaparken gerekçeniz ne olursa olsun; yanlış, sığ, kaba veya saygısız olarak anlaşılma riskini taşıdığınızı unutmamalısınız. Gözlemci olan, akıl ve ruh gözünüz olmalıdır. Sevecen ve içten…
24: Bazen yazdıklarımın satır aralarına kendimce özel bir “lügaz veya muamma” koymak da hoşuma gitmiyor değil. Bazen bilmeceyi kendimize yazmak eğlencelidir. Meydan okuyucudur da aynı zamanda. Şimdi ve daha sonraki zamanlarda okunduğunda; böyle bir bilmeceye verdiğimiz cevaplar yaşama, çevremize ve kendimize bakışımızdaki değişimleri ya da kalıcılığı göstermesi açısından ders vericidir.
25: Yaşamın tamamını da bir bilmeceler manzumesi olarak düşünebiliriz. Çevremize kendimizle ilgili ipuçları veriyoruz biteviye. Bu ipuçlarını kullanarak bilmeceyi doğru çözenler de oluyor, yanlış sonuca varanlar da. Bu sanal bilmeceyi çözmeye aday insan, sonuçta doğru ismi telaffuz etmiyorsa bu durum, onun ipuçlarını yanlış değerlendirmesi kadar bizim verdiğimiz ipuçlarının hatalı olmasından da kaynaklanabilir. Kazancın kaynağı risktir. Risk almadan elde etmek mümkün değil. Ama önce kişinin, bilmeceyi çözecek cesareti ve güveni kendinde bulması gerekir. Ne korkunun ecele faydası var; ne de “Bilmeceyi çözemedin” diye dünyanın sonu gelecek… Sessizliğe duruşların, görünmezliği deneyişlerin, kayıtsızlığa saklanışların sonu yok; başarabilirsin.
26: Her şey bir anda olsun istediğimiz için; bir arkadaşlığın, bir iletişimin gelişmesini yaşama keyfini kaçırıyoruz. Duygusal acelecilik, bir “fast food” endüstrisi haline gelmiş. Bu durumu hatırlatan güzel bir söz okumuştum; paylaşmak isterim: “Bir demirci dükkânı satın alarak değil, demir döverek demirci olunur.”
27: Kendi hatalarımızı olduğu kadar, karşımızdaki insanın hatalarını abartmanın da bir yararı yok. Hatalar, yaşamın ilerleyen bölümlerinde doğru davranış modelini geliştirmek için en ciddi yardımcılarımızdır. Yeter ki, alışkanlık haline gelmemiş hatalarımızdan doğru dersleri çıkarabilelim.
28: Sağlıklı ilişkiler ve başarılı iletişim için kaçınılmaz olan eylemlerden birisi, çevremizde olan bitene dikkat etmektir. İçinde bulunduğumuz ortam, düzgün gözlemler yapmak ve doğru dersler almak için harika bir okuldur. Yeter ki, değerlendirmesini bilelim. Yaşam, bize bizim okuyabildiğimizden daha fazlasını sunuyor.
29: İlişkimizde bir sorun, örneğin bir çatışma yaşandığında genelde karşımızdaki insanı sorumlu tutarız. Sorunun kaynağını, yaşanan çatışmanın sorumlusunun kendimiz olabileceğini asla düşünmeyiz. Genelde karşımızdaki insanı suçlamak alışkanlık haline gelmiştir. Kolaydır bunu yapmak çünkü. Hata yaptığını düşündüğümüz insanın dönüp özür dilemesini bekleriz. Hatta bunu abartarak yaparsak zaman zaman ‘sadistçe’ bir tat aldığımız bile söylenebilir. Muhtemelen karşımızdaki insan da bizim yaptığımız gibi davranmaktadır. Böylece çok mutlu sürebilecek bir ilişki, özensizlikten ve anlayışsızlıktan zedelenmeye başlar. Bu olay, birkaç kez tekrarlandığında ise ruhen sona erer.