Yaşama Mutluluk Bakış Açısı
Gürcan Banger
Facebook’ta paylaş
Twitter’da paylaş
Duygu Güncesi - Ana Sayfa
Facebook’ta izle
Twitter’da izle
LinkedIn’de izle
Tasa, güç bir durumdan kurtulmayı düşünerek yaşadığımız üzüntüdür. Bugünü tasalarımızdan birinden kurtulmak için güzel bir fırsat olarak değerlendirebiliriz. Nasıl kurtulacağımıza gelince; bu amaçla eski başarılarımızdan yararlanabiliriz. Daha önce böyle bir durumdan nasıl kurtulduğunuzu hatırlamaya çalışın. Eğer kendi yaşamınızdan bir örnek bulamazsanız, yakın çevrenizi araştırmayı deneyebilirsiniz. Benzetmeler, her zaman iyi ipuçları verirler. Sonuç olarak yakaladığınız deneyimlerden de yararlanarak sizi olumsuz etkileyen tasanızın üzerine yürüyün. Eminim, gerekli kurtuluş yolunu geliştirebileceksiniz. Olumlu olabilmenin, mutlu bir yaşamı yakalamanın birinci koşulu kendine, kendi yaşam deneyimine güvenmeye başlamaktır.
Bazen bizi karamsarlığa sürükleyen bir tasamız, sandığımızdan çok daha az önemli olabilir. Belki de ona gereğinden fazla değer vererek yaşamımızı olumsuz etkilemesine neden oluyoruz. Bu durumu doğru anlayabilecek –mümkünse özel– bir insanla konuyu konuşmak çok yararlı olabilir. Ruh sağlığı danışmanlarının yerine getirdikleri fonksiyon da esasen budur.
Bakış Açısı
Olaylara ve kişilere –içeriden ve dışarıdan– farklı açılardan bakabilmeyi başarmak önemlidir. Korkularımız ve alışkanlıklarımız genelde bizi sabit bir bakış açısına kilitlerler. Olumlu veya olumsuz yaşadığımız olaylara, deneyimlere birer ders olarak bakıp onlardan yaşam ilkeleri çıkarmak bize farklı bakabilme yeteneğini kazandırır. Böylece yaşamdan korkmadan, alışkanlıklarımıza takılmadan zihnimizi olumlu yönde koşullayabiliriz.
Aramızda özellikle yalnız kaldığında veya uyumak üzere başını yastığa koyduğunda kendiyle iç konuşmalar yapmayanımız yok gibidir. O anlarda o gün gelişen olayları, çözmemiz gereken problemleri içsel olarak gözden geçiririz. Bu süreçte önemli olan, iç konuşmaları olumlu bir yola sevk edebilmektedir. Kendimizle olan dağınık ve negatif iletişimi dışlayıp olumlu –ama sınırsız olamayan– iç konuşmalar yapabildiğimizde bunun yaşamımızın her anına ve noktasına yansıdığını neşeyle gözlemleriz.
Değişime Zaman
İnsanın kendi değişimi için zaman ayırması gerekir. Bu seçimin bilinçli olarak yapılması bizi problem çözme işlerinde güçlendirir ve deneyim kazandırır. Örneğin her sabah o günü nasıl daha olumlu kılabileceğiniz üzerinde birkaç dakika düşünüp akıl yürütmenin yararlarını tüm günü keyifle geçirerek yaşayabilirsiniz. Bunun aksi de doğrudur; olumsuz kurgularla başlayan bir gün muhtemelen sevimsiz olaylara gebe olabilecektir. Veya siz olanı biteni negatif bir bakış açısı ile içinize sindireceksiniz. Sabah saatlerinde o günü olumlu kurgulamak üzere ayrılan bir dakika, size neşeli, enerjili, eğlenceli ve başarılı bir tam gün olarak dönebilir.
Alışılmış tavırlarımız vardır. Öyle ki, bir durum karşısında ezberlenmiş gibi davranırız. Hatta bu, bizim için bir yaşam modeli haline gelmiştir. Bu tavrı değiştirmek üzere önce onu fark etmek, sonra sorgulamak belki uzunca bir süredir çözemediğimiz sorun ve sıkıntıların aşılmasının başlangıç noktası olabilir. Bunu başlatmak için alışılmış tavrımızı gözden geçirmek üzere birkaç dakika ayırabiliriz. Örneğin artık kendimizi her zaman yaptığımız gibi eleştirerek, beğenmeyerek ve kötüleyerek değil, belki biraz şımartarak, kendimize biraz pozitif ayrıcalık tanımayı deneyerek başlayabiliriz.
Yaşamımızı çekilmez kılan olgular arasında geçmişte yaşadıklarımızla ilgili pişmanlıklar önemli bir yer tutar. Onlara ah vah etmekten bugünü yaşamayı beceremeyiz. Bugünü kaybetmek ise devamla yarını kaybetmek anlamına gelir. Dün ile geçmişteki pişmanlıklarla abartılmış hesaplaşmamızı bitirip bugünü yaşamaya ve olumlu olabilecek bir geleceğe hazırlanmaya başlamalıyız.