Yöneticilik, Liderlik, Girişimcilik
Gürcan Banger
Girişimcilik kavramı, çoğu zaman yeni bir işletme oluşturmayı akla getirir. Ama bu kavram, mevcut işletmeyi de içine alan çok daha geniş bir kapsama sahiptir. Girişimci bir kişi, yeni bir işletme kurarak ya da mevcut işletmede yeni bir iş yaratarak girişimcilik deneyimini yaşayabilir.
Küçük İşletmede
Her işletme kalıcı, sürdürülebilir, katma değerli ve büyüyebilir olmak durumundadır. Büyüme; zorunlu olarak personel sayısının artması, yeni şubeler açılması veya mevcut iş yerinin alan olarak büyümesi anlamına gelmez. Bir işletme öncelikle yarattığı değer, ciro ve kârlılık açılarından büyür; buna bağlı olarak diğer büyüme eksenleri gelir.
Bir küçük işletmede büyüme olgusu, iki ayrı eksende gerçekleşebilir. Birincisi; aynı ‘işi’ daha fazla (daha büyük ölçekli) yaparak büyümedir. Buna ‘yönetsel büyüme’ adını verebiliriz. İkinci büyüme türü ise ‘girişimci büyümedir’. Bu büyüme tarzının özünde, yeni ‘işler’ (örneğin yeni ürünler, hizmetler, iş modelleri, örgütsel yapılar) yaratarak büyüme yer alır. İnovasyonu (yenilikçiliği) bu bağlamda düşünebiliriz.
Küçük işletmede büyüme tarzının belirlenmesi (girişimcinin temel fonksiyonu olan) vizyon ve politikalar konusudur. Bu nedenle iş sahibi veya üst yönetici hangi dönemde ne türden bir büyüme perspektifine sahip olacağına karar vermelidir.
Yönetici, Lider ve Girişimci
İş kültürü geliştikçe, yöneticilik ve liderlik arasındaki ayrım da iyice belirginleşti. Artık liderliğin vizyon ile yakın ilgili olduğunu, yöneticiliğin ise sistemli düzenlilik ile eklemlendiğini biliyoruz. Diğer yandan günümüzün iş dünyası şartlarında liderliğin önemi biraz daha öne çıkıyor.
İşletme kültürü açısından baktığımızda, yöneticiliğin temel olarak bir görev olduğunu kavrıyoruz. Buna karşılık liderlik ise bir rol ve fonksiyon olarak karşımıza çıkıyor. Diğer yandan iş sahibinin temel özelliklerinden birisi olması gereken girişimcilik ise bir yaşam tarzıdır. Katma değerli büyüme, büyük ölçüde girişimcilik niteliği ile ilgilidir.
Girişimcilik niteliği ise gelişkin pazarlama becerilerine eklemlenmek zorunda. İşletmede girişimci öz geliştirilirken, pazarlama fonksiyonu da her zaman kritik önemde olacaktır. Günümüzün iş dünyasında girişimcilik özü ve pazarlama fonksiyonu bir bütün gibidir. Bu durum, küçük işletmeler için de bu denli önemlidir.
Pazarlama
İşletmeler açısından pazarlama fonksiyonu, ilginç bir özelliğe sahiptir. İş dünyasının görece uzun ömrüne bakıldığında pazarlama, 20’inci yüzyılın ilk çeyreğinde oluşmuş ‘genç’ bir fonksiyondur. Geleneksel pazarlama; tüketici davranışı, pazar araştırması, pazarlama planı, dağıtım kanalları gibi unsurlar içerir. Diğer yandan günümüz pazarlama felsefesine baktığımızda; yeni yaklaşımlar nedeniyle bilinen yöntem, teknik ve araçların hayli eskimiş (‘yaşlı’) olduğunu söyleyebiliriz.
Geleneksel pazarlama, piyasaya bilinemeyen; ama ancak tahmin edilmeye çalışılabilecek bir ortam olarak bakıyordu. Günümüzde ise iş kültürü, ekosistemin odağına müşteriyi (tüketiciyi) koyuyor. Gelişmiş bilişim, iletişim, İnternet ve duyarga (sensor) teknolojilerine eklemlenmiş yöntem ve tekniklerle müşterinin (çoğu zaman ifade edilmemiş bile olsa) ihtiyaç, istek ve beklentilerini yakalamaya çalışıyor. Küçük işletmeleri de içine alan yeni pazarlama yaklaşımını şöyle söyleyebiliriz: Her zaman müşterinin (tüketicinin) gözleriyle gör, kulaklarıyla duy. İşletmede herkes, pazarlamanın bir unsurudur.